selam,
dün gece tayyip erdoğan'ın kendini atatürk gibi görmeye başladığı düşüncesinden hareketle uzun bir ileti yazdım. sonra altına güzel bir yorum geldi, ben de ona yine uzun bir cevap yazdım. kaybolmasını istemiyorum.
konu, "rte'nin kendisini bu kadar yüceltmesinde ulusalcıların doğrudan etkisi." makale başlığı gibi oldu ama başka türlü ifade edemedim. özetle diyorum ki, başbakan kendisini bu derece nimetten sayıyorsa, bunun temel sebeplerinden biri, ulusalcıların kendisinin karşısına ancak atatürk'ü çıkarabiliyor olmasıdır. siz de sizi engelleyecek tek şey olarak o kadar büyük bir güç konduğunu görseniz, kendinizi nimetten saymaz mısınız?
buyrun şurada - belki bir gün düzgün bir yazı haline getiririm, şimdilik kusuruma bakmayın.
"
ya tam yatacaktım bir aydınlanma geldi...
diyorum ki, 29 ekim ve 10 kasım'da iyice belirginleşen "atatürk'e sahip çıkma" eğilimi, bizatihi tayyip'in ekmeğine yağ sürüyor olamaz mı? (kelimeyi doğru kullandım di mi bu arada, hatalıysam arayın.)
şunu demek istiyorum... rte zaten ilk çıktığı yıllarda bile atatürk'e üstü kapalı hakaretler etmekten geri durmayan bir insandı. "yolda yatan inek" benzetmesi te o günlerden kalmadır. yani zaten eğilimi belliydi. fakat artık bu eğilim, seçmen tabanında da ifade edilebilir bir hale geldi. tabii ki gelebilir, bahsettiğim ve edeceğim şey bu değil. diyorum ki, bu konuda bence biraz daha düşünmeliyiz.
neyse konuya dönersek, rte kendine rakip olarak birkaç sene önce güncel cehape'yi görüyordu. sonra cehape zihniyetine döndü, te inönü zamanında olan biten üzerinden saldırmaya başladı. derken yol döndü dolaştı atatürk'e geldi. özetle, başbakan kendi muhatabı olarak direkt atatürk'ü görüyor artık. eskiden atatürk onun için aşılacak bir engel iken, artık kendisini çok da farklı görmüyor ondan.
işte bu yüzden, muhatabının yüceltilmesi rte'nin egosunun da bir noktada okşanması demek. kendisini orada görüyor çünkü. 1 milyondan fazla insan gitmiş bu 10 kasım'da anıtkabir'e, rte biliyor ki bu kendisinin verdiği tedirginlikle alakalı. o kadar insan, kendisine tepki göstermek için bunu yapmak zorunda hissetmiş kendini. adamın etkisine bak. bir "dark sider" için muazzam bir başarı değil mi bu?
birini ne kadar yüceltirsen, onun "muhatabını" da o kadar yüceltirsin. bana kalırsa rte ve atatürk kesinlikle eşdeğer değildir ama sana bana kalandan değil, adamın düşündüğünden bahsediyoruz.
siz birinin askeri olacaksınız da, öbür taraf miğferine çiçek mi ekecek?
sevgili ulusalcı/kemalist arkadaşlar, mustafa kemal'i yine sevin ben size sevmeyin demiyorum. ama biraz dikkatli olmakta fayda var.
**
yorum:
bu adamda bu ince zeka varsa ben oyumu şuyumu buyumu direkt veririm. elbette "olmasaydı" muhabbetinde atatürk'ün karşısına direkt konması filan yanlış mesaj bu bapta. elbet çocukluğumuzdan beri asrın lideri atatürk diye belletilmişken o kendine sıfat yaptırdı bir biçimde bunlar ayrı ama adamın akıl kahvehanede siyaset konuşan adamlar gibi çalışıyor.
ben konu bu adamsa, bugüne kadar kendince başarısının onun ince zekasına değil, onu yukarı doğru fırlatan çıkar gruplarına bağlıyorum. arkada çok ciddi çalışan bir back up var. sana şu açıdan baktığımda yüzde bir milyon katılıyorum ki cehapeli saftirikler ağızlarını açıyor tayyip şunu yaptı bunu yaptı. abi bırakın şu adamın reklamını yapmayı. düşürün gündemden. kendi gündeminizi yaratın. siz gelince ne yapacaksınız onu konuşalım.
yani sözün özü onu bu seviyeye çeken atatürk karşısına koyan cehape ne yazık ki. çok yazık ki oy vermeye mecbur olduğumuz işe yaramazlar grubu.
**
tekrar ben: selams, yorumunu dün telefondan gördümdü, bir şey yazamadım.
başbakan, özellikle son aylarda artık gerçekten ne yaptığı anlaşılmaz bir hale büründü. fakat ben yine de, kendisinde o ince zekanın bulunmadığını düşünemiyorum. olamaz çünkü, mümkün değil. tamam uzun süreli iktidarını elbette ki back-up'la hallediyor ama o zekadan yoksun olsaydı, en başta o back-up kendisini alaşağı ederdi. grup içindeki iktidar kavgalarını, güç boşluklarını filan konuşuyor olurduk. fakat rte akp tabanında adeta "güneş tanrısı" gibi bir şey, bence bunu gözden kaçırmamalıyız.
bu davranışların ve üslubun arkasında mutlaka bir niyet var. ben te gezi'nin başından beri, bunun doğrudan rte'nin başında olduğu bir plan olabileceği düşüncesindeyim mesela. belki de amaç, ülkeyi "demokrasi ithaline hazır" hale getirmekti ve eğer bu böyle olmadıysa, biraz da gezi'nin ilk olmasındandır. herkes şaşırdı çünkü, kimse ne yapacağını bilemedi. sokaktakilere "vandal!!1!1" diye saldıranlar bile, o vandalın kendi eşi dostu olduğunu görünce bi duraladı. bir de allah var, biz çok efendi direndik. sokağı gören hiç kimse, tek bir "çapulcuya" bile terörist diyemez.
eğer ince zekadan yoksun birini arayacaksak, belki de ulusalcı tarafa bakmak daha uygun. bir yandan rte'yi "hala 1930'lar üzerinden saldırıyor" diye eleştirip, bir yandan karşı argüman olarak yine aynı yıllara sarılmak çok derin bir çelişki. bunu görmüyorlar. gidecek anıtkabir'den başka hiçbir yerleri olmamasından rahatsız değiller. rte'nin karşısına atatürk dışında tek bir güç çıkaramayarak, aslında tarifsiz bir acziyet gösterdiklerini düşünmüyorlar.
hukuk hocalarından biri, "hiçbir dayanak bulamayan avukat, gider medeni kanun'un 2. maddesine dayanır." der. atatürk de mk 2 gibi oldu, söyleyecek sözü olmayan kendisini öne sürüyor. ayıp ayol.
"
sevgiler,
göksun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder