27 Kasım 2013 Çarşamba

yasal pipisiyle bir koca yaklaşmakta

ay konu çok uzun.

ekşi sözlük'te gezinirken, eşcinsel evliliğiyle ilgili ilginç bir bakışla karşılaştım:

"saçma. 

halihazırda eşcinsellik gibi toplumsal moral normların dışında bir konumdayken; evlilik, tek eşlilik ve çekirdek aile gibi aynı kısıtların empoze ettiği normlara heves etmek de ne ola ki şimdi?

çıksın california'lı bir gay/lezbiyen vatandaş, desin açık açık "bismarck, kuzey dakota'ya çıkan tayinimden yırtıp eş durumundan san francisco'da kalmam lazım." veya "eşim servetiyle maddi açıdan şahane bir konumda, ölürse mirasında gözüm kalır" veya "vaytvestinghavz'un çeyiz indiriminden faydalanmak için belediye nikahı isteniyor" anlarım da.. öbür türlü fena oluyor. abd'li eşcinseller gayet 'amerikan' taleplerle "haklarımızı istiyoruz" filan diye bastırdıkça buradaki politically correct eşcinsel hakları aktivistleri mevzuu insan hakları bağlamında ele alıp beyhude gaza geliyor. halbuki evlilik dediğin en nihayetinde malla, mülkle, çeyizle alakalı bi' şey. gençler birbirini sevdiyse, miras hukukuna, borçlar kanununa giren çıkan ne?"

https://eksisozluk.com/entry/38558737

hiç böyle düşünmemiştim. bakınca, evet evlilik zaten kendi başına garip bir şey. toplumsal normdan kaçarken doluya tutulmak?

neyse bunu twitter'a yazınca, özlem benim homofobiye düştüğümden şüphelendi. sanki asıl bu yaklaşımla onları ötekileştiriyormuşuz gibi. mesela "ne haddine ne demek?" diye kızdı bana. "eşcinsel evliliği yok, insan evliliği var" üzerinden eleştirdi.

fakat konu o değil. şu:

öncelikle bunun ayrı bir isim altında incelenmesi, "duyarlıların tercihi" değil.

olaya biraz tepeden bakalım. yalnız ben tepeden bakayım derken her şey toz ve gaz bulutu kısmına kadar gidebiliyorum kimi zaman, yine öyle yaparsam dürtün.

adım adım gitmek gerekirse:

evlilik:

1. teknik anlamda evlilik, hani şu memurun önünde imza atarak yaptığın bir sözleşme türü olandan bahsediyorum, mevcut ilişkiye hukuki sonuçlar bağlanmasından başka bir şey değildir.

2. bu teknik evliliğe kutsiyet atfetmek, tamamen toplumsal bir vakadır ve öğretilmiş bir şeydir. önemli olan gerçekten hayatı paylaşmak ise, kişilerin o paylaşımda geçirdiği süreye bakılır; imzayı ne zaman atıp birbirlerinin mirasını ne zaman yasal olarak hak ettiklerine değil. kaldı ki miras hakkının meşruiyeti ile anlam ve sonuçları meselesine hiç girmiyorum bak.

hukuk:

1. hukukun temel niteliği objektif olmasıdır - tabii eğer sizin devletinizin hukuk politikası gerçekten objektivite üzereyse ya da öyle olduğu iddia ediliyorsa.

2. madem öyle, toplumun bir kesiminin evlilik hakkının tanınıp diğerinin tanınmaması diye bir şey asla sözkonusu olamaz, olursa bu hukuksuzluktur. çünkü hukuk, ayırmaz. ayırırsa hukuk olmaz.

3. o halde, eşcinsellerin evlilik hakkının tanınmaması, somut durum itibariyle hukuk idesine uymayan bir gerçekliktir, sapmadır, bug'dır, dombilidir.

eşcinsel evliliği:

1. bunun bu şekilde isimlenmesinin sebebi, hukukun "evlilik" diye tanıdığı şeyin içinde maalesef bulunmuyor olmasıdır. "olağanı belirleyen" toplumsal normlar, evlilik kavramına heteroseksüeller ekseninde yaklaşıp eşcinselleri ötekileştirmeyi erdem sayar.

2. bu sebeple, bahsettiğimiz şeyi tam olarak ifade etmek adına, eşcinsel evliliği ifadesini kullanmak çoğu zaman zorunlu olmaktadır. yani salt bu kullanım üzerinden bir önkabule düşmüş olduğum iddiasını reddederim.

eşcinsel evliliği ve toplumsal norm ilişkisi:

1. yukarıda değindiğimiz gibi, kerameti kendinden menkul birtakım toplumsal normlar, bağzı şeyleri erdem sayıp bağzılarını ise ötekileştirebilmektedir.

2. öyle ki, bu toplumsallık dediğimiz nane, iki insanın birbirini ne kadar sevdiğini ve birbirine ne kadar ihtiyaç duyduğunu değil, eş durumu tayinini hak ettikleri tarihi önemser.

belki de bunun sebebi, birlikte olmaya sadece üreme/soyunu devam ettirme üzerinden bakmaya devam eden idimiz olabilir. bilemiyorum bu daha şimdi aklıma geldi.

3. yani eşcinsel evliliğindeki temel sorun, bu toplumsal önkabuldür.

4. eşcinsel evliliği tabii ki ve mutlaka tanınmalıdır, çünkü evlilik kurumu halen vardır.

5. fakat evlilik kurumunun kendisi zaten yeniden düşünülüp farklı algılanmaya muhtaç bir haldedir.

6. toplumsal normun dışında kalmaktan muzdarip biri için acil gerekli şey, evet o normun içine gidip yaşama alanını genişletmesidir kabul.

7. fakat nihai hedef, o normun hatta norm kavramının kendisinin halli olmalıdır.

yani bahsettiğim şey bu benim. eşcinsel evliliği, toplumun bir tabusunu yıkması ve hukukun objektifleşmesi anlamında gerekli ve önemli. fakat evlilik kurumunun kendisi zaten sıkıntılı. eğer eşcinsel arkadaşlar evlendikten sonra birbirleri üzerinde salt buna dayanan bir mülkiyet kuracaklarsa, bu doğru mu şimdi?

toplumsal normdan kurtulmak isterken yine onun bir ürünü olan evliliğe doğru koşmak, bireysel özgürleşmeyi devletten nikah izni beklemeye bağlamak, evet yaşadığımız dönem itibariyle maalesef içinde bulunduğumuz bir hal. fakat içinde derin bir ironi var. seni mutsuz edenden derman beklemek gibi. kaçtığın şeyin senin ilacın olacağını düşünmek gibi.

o halde sıradaki şarkı sevip de kavuşamayanlar için gelsin:

"yasal pipisiyle bir koca yaklaşmakta."

öperim,
göksun.

1 yorum:

  1. tamamen ekşi sözlük yorumu ile alakalı konuşuyorum: belki eşcinsel kişi toplumsal normdan kaçmak için eşcinsel olmamıştır. belki normdan kaçmak için değil norma kendini kabul ettirmek istiyorlardır. bize farklı gelen bir şeyi tercih ettiği için bundan sonra hep "aykırı" eylemlerde bulunacak değil ya. o da insan, hataları olabilir evlenmek istemekle ilgili. bir eşcinsel de tayinini erteleyebilmeli, beyaz eşya indirimi alabilmeli, bunu istemenin yanlış tarafı yok ki. özendirmişler bir kere...

    YanıtlaSil