30 Nisan 2012 Pazartesi

Bugün sevgilin için ne yaptın?


Şu 1 Mayıs arifesinde emek konusunda goygoy etmek ne kadar "usturuplu" bilmiyorum ama, dün bulaşık yıkarken resmen kafam açıldı, yazmak istedim.

Ekşi Sözlük’te “Mükemmel bir ilişki için karşılıklı verilen emek” diye bir konu başlığı var, işte oradaki emekten bahsediyor ve diyorum ki, kimi zaman sadece bir fetiş unsurudur.

Gerçekten emek isteyen ilişkiler var evet. Uzak mesafededir, aileleriniz sorun çıkarıyordur, ne bileyim, çok ciddi maddi sıkıntılarınız vardır... Madden ve manen ağır yükler sahibisinizdir ve birbirinize destek olmak için gerçekten çabalamanız gerekir. Bu çok başka, çok saygın bir boyut.

Fakat, gayet normal, işinde gücünde, dünyanın "herkese" yaşattığı zorluklardan muzdarip insanlarsanız, ilişki için emek sarf etmeyin abicim. Yazık günah. Tamam aşıksın, çok seviyorsun, geniş omuzları ya da ince beli seni senden alıyor, ama güzel kardeşim, gerçekten bu kadar zorlamayla olmalı mı bu iş? Dünyanın bir dengesi var, bunu bozmak için sendeki bu azim nedir?

İki yetişkinin bir arada olması gerçekten çok zor bir şey. "Yetişkinleştikçe" (!) kaprisimiz artıyor, tercihlerimiz bireyselleşiyor, kendimizi bir bok sanmaya daha meyilli oluyoruz. Sevgiliyle uyuşmak için de, bir sürü sabır, feragat, sıkıntı... Ya kardeşim bırak işte, olmuyor. Sen Mango'da gezmek yerine maç izlemek, sen de ortalıktan çorap toplamak yerine alışveriş yapmak istiyorsun. Böyle bu.

Sonra ayrılınıyor, vay efendim ben bu ilişki için bu kadar emek verdim... Bok verdin afedersin, emek verdin de naptın, uzak yollara gidip sefil mi oldun? Aç mı kaldın? Ailenle mi papaz oldun? İşten mi ayrıldın, evsahibinle mi takıştın, arkadaşlarınla mı küsüştün, naptın gerizekalının evladı? Karşındaki insana sabredip onu sana uydurmaya çalışmak dışında, naptın?

He noldu, aylar-yıllar boyunca adına "emek" dediğin "uydurma çabasından" gına geldi.

- Bu kadar sıkılıyorsan ayrıl bence.
- Ama ben bu ilişki için o kadar emek sarf ettim...

Geçen bi buluşmak için metrobüse bindiydi, onu diyor zaar.

- Üzülme bu kadar, ayrılmanız en doğrusuydu, başkasını bulursun.
- Ayrıldığımıza değil, emeklerime üzülüyorum.

Evet ya, o kadar market poşeti taşıdın, bari son bi şeyapsaydı di mi...

- Sana verdiğim emeklere yazıklar olsun!

Gittiğimiz yerler için olan benzin parasını diyorsan hesabına aktarırım sorun değil.

Allah'ım, ilişki için sarf edilen emek kavramını duydukça cinlerim atıyor. Emekmiş.
Emek (!) sarf etmeden, hayatınızın doğal akışında, aynen olduğunuz halinizleyken de birlikte olabiliyor musunuz siz, ona bakın.

Ne sevgilinden senin için bir şeyler yapmasını bekle, ne de sen kendi hayatının olağan akışını boz. Sizin uyuşacağınız varsa zaten olur o iş.

Hatta en güzeli o zaman olur. "O istiyor" diye değil, sen onun mutlu olacağını ve bunun da seni mutlu edeceğini biliyorsun diye yap. Ama sonunda da "Ben o gün senin için dolma doldurduydum, emeğime yazık" deme. Çünkü sen de yedin o dolmadan.

Emeğe saygı, evet.
Ama emek gerçekten özel ve saygın bir şeydir, bunu da unutmadan mümkünse…

Yalnız bir de bazıları var, hiç emek filan gerekmeden, kendiliklerinden seviliyorlar.
Onlara daha çok saygı, kesinlikle.

4 yorum:

  1. fena sardı bu yazılar beni..dur kıpırdama bi yere, çay alıp geliyorum :))

    YanıtlaSil
  2. ya yorumunu gördüğümde kıpırdamış bulunmuştum, bir baktım devamını da getirmişsin... :) görünce bi şaşırdım sevindim filan :)

    YanıtlaSil
  3. ya o günden bu yana ben kıpırdamadan okuyorum ama...haksızlık değil mi bu !!

    YanıtlaSil
  4. ama ne yapayım kıpırdamandan yazamıyorum :/ :))

    YanıtlaSil